Rinoplasti İmaj Programları Ne Kadar Gerçekçi?
Tıbbi teknolojilerde yaşanan gelişmelerin Plastik Cerrahi’de de artan kullanım alanlarına bir yenisi daha eklendi: Burun simülasyonu.
Burun estetiği öncesi sonrası hakkında öngörü sağlayan uygulama ve yazılımlar, rinoplasti yaptırmayı düşünenler için oldukça ilgi çekici.
Arama motorlarında 3D burun ameliyat sonrası, 3D burun estetiği, Burun estetiği simülatörü vb aramaların hacmi gitgide artarken rinoplastide kullanılan imaj programları hakkında merak edilenleri Estetik, Plastik ve Rekonstrüktif Cerrahi Uzmanı Doç. Dr. Nedim Sarıfakıoğlu bizler için anlattı:
Rinoplasti İmaj Programları Ne Kadar Gerçekçi?
Estetik cerrahi pratiklerinde yüz ve sıklıkla rinoplasti ameliyatlarından önce 30 yılı aşkın (1987) kullanılan bilgisayar imaj programları, hasta ile daha kolay ve katılımcı iletişim kurulmasını sağlayan, 3 boyutlu bir puzzle olarak değerlendirilebilecek olan rinoplasti ameliyatlarında kullanılan programlardır.
Rinoplasti İmaj Programlarının Avantajları
Burun estetiği simülasyon programları hekimi cerrahiye motive ederek hazırlayarak, hastayı ise ameliyat sonrasında ani fiziksel dönüşüme uyumlandıran avantajlarıyla dolayı plastik cerrahlar tarafından tüm dünyada ve ülkemizde tercih edilen teknosistemlerdir.
Rinoplasti İmaj Programları Neden Rutin Kullanılmazlar
Bununla beraber, ameliyat sonucuna en önemli etki eden değişkenlerin çoğunu (deri kalınlığı, tipi ve önceki ameliyatla ilgili değişiklikler vb.) bir değerlendirme parametresi olarak bu programlarda dikkate alınmamaktadır.Bu programlarla hastanın kolay ve hızlı şekilde ikna olması, ameliyat süreci ve olası komplikasyon ve iyileşme süreci gibi önemli konuları tam anlamasını “gölgeleyebilme” potansiyeli taşıması bir handikaptır. Bir diğer yandan ve belki en önemlisi, ameliyat öncesi gösterilen tasarım burunlarla karşılaştırıldığında ameliyat sonrası “gerçek” burnundan memnun olmayan hasta sayısının % 30’ları aşması bu simülasyon imaj sistemlerinin verdiği en önemli medikolegal error olarak kabul edilebilir (Agarwal, 2007).
Bu imaj sistemlerinin açık bıraktığı noktaları sağladığı avantajlarıyla beraber değerlendiren cerrahlar tercih noktasında ikiye ayrılır. İlk seçenekte cerrah hastasına bu imaj programlarındaki mevcut eksiklik ve handikaplar hakkında tamamlayıcı, eksiksiz ve net bilgilendirme yaparak hastayı bu sistemlerin açıkları hakkında (hiçbir zaman birbirinin aynı 2 ameliyat olamayacağı veya standart sonuç garantisinin verilemeyeceği konularında) tam olarak bilgilendirebilir. İkinci seçenek daha sağlamcı çalışan risk sevmeyen cerrahlarca tercih edilir. % 30 (komplikasyon oranını da eklersek % 40) memnuniyetsizlik veya sapma gerekçesiyle bu sistemi kullanmazlar.
Rinaoplasti İmaj programları risk analizi
Rinoplasti için başvuranların % 15 oranında kendileriyle ilgili bir beden algı bozukluğu sınırında olabileceği gerçeğini, tüm estetik amaçlı ameliyat olan gruplar içinde sonuçlardan en memnuniyetsiz kalan grubun Rinoplasti hastaları olduğunu (Rankin, 1998) ve tüm bunlara rağmen, ameliyat öncesi imaj programlarıyla ameliyat sonrasına ait “kesinlik ifade eden” sonuçların hastaya verildiğini düşünün. Bu kişilerin imaj çalışmalarıyla kıyasladıklarında “gerçek sonuçları” 1/3 oranında tatmin edici bulmadıklarını (veya hayal kırıklığı olarak gördüklerini) duruma ilave edin. Bir de üstüne ne kadar deneyimli ve dikkatli olursanız olun her hasta (ve cerrah için) rinoplasti ameliyatlarında % 5-20 oranında komplikasyon olabileceği gerçeğini denkleme ekleyin.
Kullanmama klavuzu
Dikkatli ve deneyimli bir cerrahın yapacağı tercih sanırım belli. Biz bazen bu ameliyatlarda binde birlik ölçekte var olan sapma v asimetrileri onarmaya çalışırız, % 30-40 hata verebilecek bir sisteme kayıtsız şartsız güvenmek gerçekçi kabul edilebilir mi? Bir önceki ameliyatta burun içinde ve kıkırdak mimaride meydana gelmiş olan çok önemli yapısal eksiklik ve kayıpların imaj sistemleriyle önceden değerlendirilemeyeceği revizyonel (düzeltici 2. veya 3.) ameliyatlar için imaj programları rus ruletinden daha güvenli olmasalar gerek.
Risk/performans eğrisi: Sonuç
Rinoplasti öncesi kullanılan bilgisayarlı imaj sistemleri eksik çalışma ve değerlendirme algoritmaları sonucunda,
- 1. Ameliyat sonucunu garanti veremez, bu nedenle rinoplasti öncesi değerlendirmelerde rutin olarak kullanılmaz,
- 2. Revizyonel veya sorunlu (kalın derili, basık) burunlarda detaylı çalışma modeli çıkaramaz,
- 3. Ameliyat öncesi gösterilen burun sonuçları, ancak cerrahın yetenek ve yetkinliği derecesinde ulaşılabilir olduğu için hekim “yetkinlik ve deneyimini sıfırlayan” bir sistem felsefesinde çalışırlar. “Rinoplasti konusunda deneyimi çok az olan yeni uzman bir cerrahla aynı imaj programını kullanan çok deneyimli bir başka plastik cerrah düşünün, aynı hasta için aynı programı kullandıklarında sizce bu 2 cerrah aralarındaki “deneyim ve yeterlilik farkını” seçilen bir bilgisayar programı dikkate alabilir mi? Peki sizce ameliyat sonucuna direkt etki eden ve bir hastanın güvenerek kendini teslim ettiği cerrahta ilk ve en öncelikli aranan “yetkinlik” bu programlarda nerede ?
- 4.Hastaya ait yara iyileşme kapasitesi, nefes alma performansı, genel sağlık durumu ve öyküsüne ait değişkenlerden bağımsız ve eksik bir kurgulama yaptığı için, hastaların bu konuda hekimlerce mutlaka eksiksiz uyarılmalarını zorunlu kılar.
- 5.Mükemmeliyetçi bir yapıya sahip veya beden imaj bozukluğu yaşayan kişiler, ameliyat öncesi imaj çalışması üzerinden kendilerine gösterilen sonuçları, elde edilen sonuç ne olursa olsun eksik veya kusurlu bulabilirler.
Sonuç olarak 3D, 5D burun simülasyon (imaj) programları sınırlı ve eksik çalışma özellikleri ile ancak sınırlı bir cerrah grubu tarafından kullanılmaktadır. Sistemi kullanan hekimler bu programların neden sonuç garantisi vermeyeceğini hastalarına çok iyi anlatmalılar.
Estetik, Plastik ve Rekonstrüktif Cerrahi Uzmanı
Doç. Dr. Nedim Sarıfakıoğlu
Not: Bu yazı 28.01.2020 tarihinde Mynet Sağlık Haberleri sayfasında yayınlanmıştır.