Plastik Cerrahide Doğru Bilinen Yanlışlar – VIII
Estetik uygulamalar arasında Acısız, Ağrısız, İzsiz Teknikler de bulunur Yanlış…
Tüm masum veya yüzeyel kabul edilen estetik uygulamalar (botulinum toksin injeksiyonu, dolgular, mezoterapi işlemleri, lazer uygulamaları, PRP, USG ile yüz yenileme, kimyasal peeling vb. tüm lokal işlemler) kendi “etkinlikleri v teknik gereklilikleri” gereği az-çok acıya bir miktar da psikolojik gerilime neden olurlar.
Bu süreci az veya yüksek düzeyde hissetmek, hastanın algı prensiplerince belirlenir. Çünkü acı ve ağrının derecesini belirleyen kriterler subjektif olup, “Hissedilen Acı” uygulamayla değil, uygulayıcı ile uygulanan kişi arasında paylaşılır. Sonuç olarak, acısız veya ağrısız bir işlem aslında henüz “yapılmayan” bir işlemdir.
Cerrahi dikişler alınırken, dren çıkarılırken, pansuman açılırken, tüm lokal anestetik uygulamalarda v özellikle rinoplasti sonrası burundan tampon çekilirken acısız bir süreç yaşanacağının iddia edilmesi yanlıştır. Çünkü buna karar verecek olan nedenler; hastanın ağrı eşiği, psikolojik altyapısı veya geçmişte yaşanan “acı deneyimi” gibi subjektif kriterlerdir.
Yapılan çalışmalar, acının en kuvvetli hissedilmesine neden olan “tetikleyicinin”, YAPILAN İŞLEMDEN BAĞIMSIZ olarak, psikolojik altyapısından kaynaklanan “acı beklentisi” olduğunu göstermektedir.
Yapılan işlemin niteliğini vurgulamak için seçilmesi gereken doğru tanımlama, acının rahatsız edici düzeyde olmayacağı veya kontrol altında tutulabileceğidir.
Cerrahide iz bırakmadan gerçekleşen tek iyileşme ancak anne karnında görülür. İşin doğrusu izsiz iyileşme, yine “henüz olmayan” iyileşmedir. Yapılması gereken doğru tanımlamalar, izin belirgin olmaması, izin dikkat çekmemesi veya en mükemmel sonucu ifade etmek için “izin çıplak gözle görülememesi” şeklinde olmalıdır.
