Güzellik bakanın gözünde olsaydı, bu sonuç tartışılır mıydı?
Son yapılan “2018 Miss Turkey” Türkiye güzellik yarışmasında Türkiye güzeli seçilen Şevval Şahin’in burun estetiği çok tartışıldı. Bir kısım görüş sahibi; kişiye yakışan veya yakışmayan, ancak gözü çok yoran, sonradan yapıldığı belli olan bir güzellik anlayışının, bu tür yarışmaların “ruhuna” aykırı olduğunu ileri sürerken bir diğer grup ise güzelliğin yapaylık ve sonradan kazandırılmışlıktan ziyade doğallıktan yana olması gerektiğini bir bütün içinde buna eğitim, kültür ve zarafetin de eşlik etmesi gerektiğini ileri sürdüler.
Her iki görüşe taraftar ve aleyhte destek verenlerle kamuoyunda bir bölünme yaşandı. Bir plastik cerrahi ve dolayısıyla estetik cerrahi uzmanı olarak benim görüşüm, farklı bir bakış açısı içeriyor. O da yapıldığı belli olan ancak yüzle uyumlu olmayan estetik burun ameliyatlarının, bakanın gözünde ve toplumun kollektif estetik algısında sahibine bir değer kaybettirdiği, onu “gerçek değil” etiketiyle sıradanlaştırdığı gerçeği.
Evet, bu konu üzerinde gestalt algı prensiplerince düşünmemiz gerekiyor. Bilindiği gibi bu ilkeler bize, beynimizin obje (ve olayları) “nasıl” algıladığını anlatır. Başka birçok (yaş, cinsiyet, deri özellikleri vb.) değişken olmakla beraber burun estetiği özelinde 1. doğallık, 2. (yüzle) uyum ve 3. yapılan ameliyatın belli olmaması yani dikkat çekmemesi burun estetiği sonuçları için bir anlamda ideal, ön ve temel standartları oluşturmakta. Türkiye güzelinin burnu, yaptırdığı burun ameliyatının doğal bir sonucudur. Yapanın eline sağlık Türkiye güzelini tebrik ediyorum. Bununla beraber, güzellik yarışmalarında estetik ameliyatların yapılıp yapılmamasından farklı ve bağımsız olarak sonuç üzerinde tartışmalara neden olan en önemli faktörün, diğer kriterler yanında asıl bu detay (doğallık-uyum-dikkat çekerek bakanın gözünü yormaması) olduğunu düşünüyorum.
