Türkiye Güzeli mi, Jüri Güzeli mi?

Genç meslektaşım İdil Hanım‘ı tebrik ediyorum; ancak bazı noktalara dikkat çekmek isterim. İdil Hanım yarışmacılar arasından bir jüri tarafından seçildi. Dolayısıyla, bu seçimi mesleği, ailesi, mezun olduğu okul gibi faktörlerle değerlendirmek hem hatalı hem yersiz.

İdil Hanım, sayılı yarışmacı arasından jüri tarafından oy çokluğuyla seçilen Miss Turkey‘dir. Bu durumda, kendisi halkın değil (aslında) jürinin seçtiği bir güzel. Jüri halk tarafından seçilmediği ve seçilirken işin doğası gereği bir liyakat göz önünde bulundurulamayacağı için, beni bizi yani kolektifi temsil etmiyor. Ama yurtdışında edecek.

Her şey bir yana sayın Jüri üyelerine “Güzel olan veya Güzellik nedir” diye sorulsa, sizce bunlardan ikisi yan yana ciddiye alınabilecek iki cümle kurabilir mi?. Bu sebeple, İdil Hanım, jürinin güzeli, yani ‘Beauty of the Jury’ kabul edilmeli. Aynı standart ve sonuç ikinci güzel için de geçerli. Eurovision örneğinde ise doğrudan halka sorularak daha uygun bir yöntem izleniyor. Asıl sorulması gereken şu: Jüriyi kim belirledi ya da popüler tabirle “atadı”?

Daha geniş bir açıdan, bir güzellik yarışmasında belirleyici olan sadece fiziksel görünüm değil; kültür, zarafet, konuşma, eğitim gibi kriterler de göz önüne alınıyorsa, bu yarışmayı kazananın adı “Güzellik Kraliçesi” yarışmanın adı “Türkiye Güzellik Yarışması” olarak geçiyor? Bu kriterlere göre, “Elçi” daha uygun bir unvan olmaz mı? Best Model yarışmalarında kriterler daha değişken.

Kısaca bu alınan sonuç, jürinin kendisi jüriyi seçenler, jüriyi seçenleri seçen akılla birlikte ve yine sarmalına girdiğimiz boş televole eleştirileri, Türkiye’nin içinde bulunduğu çarpık durumun doğru bir yansıması gibi duruyor. Sonuç kesin, istinaf yok. Son söz, Jüri kararını da, İdil hanıma yapılan eleştirileri de ülkemiz açısından çok uygun bulmuyor ve şaşırmıyorum.

#missturkey #güzellikalgısı #güzellik #güzellikyarışmaları #rethink #estetik101 #missworld #missuniverse #plastikcerrahi #ankaraestetikcerrahi