Whatsapp

0312 284 86 76 0544 847 28 47

tepe-prime-logo
Home / Size Özel  / Bunları Biliyor musunuz?  / Tıp Mesleklerinde Sınır Aşımı ve İhlalleri-1 Her düdüğü çalan hakem midir ?

Bize Ulaşın

    Adınız (*)

    Epostanız (*)

    Telefon (*)

    Mesajınız

    Tıp Mesleklerinde Sınır Aşımı ve İhlalleri-1 Her düdüğü çalan hakem midir ?


    Olmamalı…

    Uzmanlık alanlarında sadece alınan eğitimin ruhsatlandırdığı işlerin yapılması gerekir ve aranır. Sınır, alınan eğitimin çerçevesiyle belirlenir. Uzman bu ve en basit anlamda, aldığı eğitimi uygulayan kişi olmakla beraber uygulamada bazen çakışan uzmanlık alanlarında bazı sınır aşımı ve ihlalleriyle artan sıklıkla karşılaşılmakta.
    Bu gri alanlarda uygulamayı kimin yapması gerektiği konusunda referans olacak bir kanun, teamül kurum, kural ve hakem kuruluş mevcut değil. Uzmanlık tanımı ve sınırları ile ilgili kanun sıkı durun 1928 yılından beri geçerli olan tek referans. Konunun çok faktörlü nedenleri arasında sınır ihlallerinde en sık rastlanılan neden, maalesef uzak ara ekonomik motivasyon. Ekonomik getirisi veya neması olmayan alanlarda sınır aşımına hemen hemen hiç rastlanmıyor. Sınır ihlalleri hiçbir zaman ekonomik ranta dönüştürülemeyen alanlarda gözlenmiyor.
    Konuyu bu noktada 2 açıdan değerlendirmek gerekir. Birincisi, eğitimini aldığı konuda uygulamalar yapan, bedel ödeyen, zaman harcayan, emek, ter döken kişilerin  kazanılmış haklarına olan ihlaller; ikincisi buna alet edilen kişilerin yani hastaların mağduriyetleri. İkinci seçenek, kendisi uzman olmadığı halde ruhsatlı gösteren kişilerin eksik ve yetersiz eğitimleri nedeniyle neden olabilecekleri zarar ve kusurlar anlamında son derece büyük bir tehlikeyi de potansiyel olarak taşımakta.
    sinir_ihlaliUzman(lık), herhangi bir konuda eğitim almanın bir adım ötesinde uygulama yaparken öngörülemeyen bir koşul, hal veya durumla karşılaşıldığında bu acil durum karşısında kendilerinden beklenen donanım ve birikimi yansıtan yaklaşım yeterliliği demek. Bu eksik bırakıldığında yapılan bir hizmetin uzman işi olarak değerlendirilmesi mümkün olamamakta ve belki konumuz sağlık uygulamaları olduğu için de hasta kaybedilmekte veya sakat kalabilmekte.

    Örnekleme üzerinden gidersek, doktor olan herkes temel dikiş atma ve yara bakımını bilerek tıp eğitimini tamamlar. Ancak bu alınan bilgi, her dikişi atma, her yarayı iyileştirme veya her ameliyatı yapma ruhsatı vermez kişiye. Kalp ameliyatı veya fıtık ameliyatı yapmak için uzmanlık eğitimleri vardır. O eğitimi alan kişilere de kalp cerrahi uzmanı veya genel cerrah denir. Ortak noktaları yara bakımı ve dikiş atmak olması bu kişilerin uzmanlıkları, birbirlerinin işlerini de yapabilecekleri anlamına asla gelmez. Çünkü, burada uzmanlık, beklenilmeyen bir komplikasyonla karşılaşıldığında bu beklenmeyen durumu yönetebilecek tedavi edebilecek yeterliliği gerektirir ki, bu yeterlilik de ayrı ayrı uzmanlık eğitimlerince belli sürelerde alınır. Kaldı ki konunun deontolojik, etik, hukuksal ve vicdani haklı taraflarına henüz hiç değinmedim bile.
    Eğitim alınmadan o işin uzmanı olmayı gerekçelendiren ve mantıksallaştıran tüm yaklaşımlar tıbbın ilk yasası ile geçerliliklerini kaybederler, o yasa “önce zarar verme” ilkesidir. Tıbbi uygulamalar malzemesi kil, çamur, alçı, cam veya tahta olan sanata ait pratiklerden ayrılır. Sanat ürünleri birer eserdir ve yaşamsal bir tehlike içermezler. Tıbbi uygulamalar ise ucunda yaşamsal tehlikeler barındıran bir dizi kişiye özel iyileşme süreci taşırlar. Bu nedenle bu uygulamalarda kullanılan malzeme insan ve biricik sağlığıdır. Amacı ister estetik ister işlevsel ister onkolojik olsun “tıbbi uygulamalarda” elde edilen sonucun, sanat ürünlerinde elde edilen “eser statüsü” ile bağlantısı yoktur. Var diyenler için şarlatanlık konusu çerçevesinde ayrıca yeni bir konu başlığı açılabilir.
    Sonuç ve özet olarak, uzmanlık ve uzman sadece bir eğitimin alınması dışında o işle ilgili uygulamalarda karşılaşılabilecek herhangi bir yan etki veya komplikasyonla başetme yeterliliği ve donanımıdır. Uzmanlık alanlarına sahip çıkmak, evrensel bir değer olan emeğe sahip çıkmaktır.
    sinir_ihlali_2Sınır ihlalleri ile ekonomik rant elde etmek nitelikli emek hırsızlığı statüsündedir. Motivasyonu sadece ekonomik getirisi olan ve giderek artan uzmanlık dışı uygulamalar yapan kişi, kurum ve işletmelerden uzak kalınması, toplumsal bir sağlık sorunudur. Önlenmeli ve ilgililerce gerekli düzenlemeler yapılarak hasta mağduriyetlerinin önüne geçilmelidir. Yoksa uygulamada herkes herkesin işini yapmaya kendini yetkili kılar ve başlar ki bunun adı en hafifinden kaos ve/veya anarşidir. Bu durumun tek kaybedeni sadece hasta olacaktır.
    Bu anlamda Sağlık Bakanlığı ilgili birim ve yetkililerini koruyucu hekimlik uygulamaları ve görev standartları adına bu işlevlerini yerine getirmeye, adı geçen ve sayıları giderek artan estetik uygulamaların gerçekleştirildiği bu merkezleri uygulayıcı yeterliliği ve diplomaları anlamında daha sık kontrol etmeye ve gerekirse caydırıcı nitelikte önlem almaya davet ediyorum. Devam edecek..

    Doç.Dr. Nedim Sarıfakıoğlu

    <h3 style="text-align: center; color: #232323 !important;">Plastik ve Rekonstrüktif Cerrahi</h3> <strong style="width: 100%; display: block; text-align: center; color: #fff !important;">Soru / Mesaj Gönderin</strong>




      Estetik Check-Up'tan geçmek İstiyorumEvetDaha Sonra

      X
      CHECK-IN