Kendim Olma Deneyimi “KOD” kitabından 2015 için tüyolar: 30/100
1. Güne en erken saatte başlayın
2. Derin nefes egzersizi yapmadan yataktan çıkmayın
3. İlk içkiniz yeşil çaya bal ve limon olsun
4. Dua veya meditasyonla devam edin
5. “to do list” yapın cebinize koyun
6. Kahvaltınız krallara layık olsun
7. Elektronik cihazlardan 9’a kadar uzak durun
8. Gün içinde karşılaşacağınız ilk kişiye içten bir gülümseme yapıştırın
9. Cen
tilmenlik göstereceğiniz hiç bir fırsatı kaçırmayın
10. Karşılaşacağınız beklenmeyen, olumsuz durumlar için şu soruyla zırhlanın, “Bu Durumdan Ne Öğrenmem Gerekiyor?”
11. Gün içinde kendinize en az 1 saat kitap okuma zamanı ayıramıyorsanız uğraşınız, statünüz, göreviniz ne olursa olsun hizmetli statüsünde çalışıyorsunuz demektir, A y ı r ı n !
12. Yemeğinizi seçin, karnınızı doyurmayın “beslenin”
13. Tamamlayamayacağınız bir işe başlamayın, başladığınızı ise bitirin
14. Bir koleksiyona başlayın, örneğin yaşlı büyüklerinizin veya çocuklarınızın “ses ve görüntülerini toplayın”
15. Eleştirdiğiniz şeyleri önce Siz kendiniz yapmayın
16. Çevrenizde ve işinizde her zaman sizi eleştiren ve bunu dürüstçe yapan kişiler bulundurun, sizi tamamlamalarına izin verin, onlar hiç bir detayı atlamaz
17. Yanlış yapmaktan değil dikkatsizlikten korkun
18. Kendiniz başta olmak üzere kimseyi suçlayarak, yargılayarak boşa zaman harcamayın, ihaleyi yıllar önce alan Karma, o işi itina ile kaydeder ve halleder
19. Çabayı, emeği her gördüğünüz yerde takdir edin, kişiyi değil tercihlerini değerlendirin
20. Çevreye ve çevrenize olan duyarlılığı örnekleyin, örneğin yeni bir araba alırken rengine göre değil karbondioksit salınımına göre seçmek veya bir çocuk veya sokak hayvanını yaralamamak için arabayı sokakta yavaş ve dikkatli sürmek veya market alışverişlerinde naylon torba kullanmak yerine kendi taşıma çantanızı yanınızda götürmek gibi
21. Çocuklarınıza onlarla kaliteli zaman geçirmek ve davranışlarınızla örnek olmak dışında bir miras bırakmaya çalışmayın, işe yaramaz. Para dilencide de var, her zaman kazanılır ancak yukarıdaki fırsatı kaçırırsanız telafisi yok
22. Komşu, akraba veya arkadaşlarınıza onları sevindirecek beklenmeyen zamanlarda, nedensiz ve kendiliğinden küçük sürprizler yapın, bir pazar sabahı kapısına simit gazete iliştirdikten sonra zili çalıp vınlamak gibi
23. Bir insanı gerçekten tanımak istiyorsanız trafikteki tutumuna bakın, nasıl araba kullanıyor, nasıl park ediyor, ışıklarla arası nasıl ? Arabası ile olan ilişkisi insanlarla olan ilişkisini yansıtacaktır. Evet, Trafik Hayattır ! (VW)
24. Her küs olduğunuz ve sevmediğiniz kişi kadar “kendinizle çatışma” halinde olduğunuzu unutmayın, bağışlamak hak ettikleri bir şey olmayabilir ancak huzuru hak eden Siz’siniz, kin tutan kir tutar!
25. Sorgulamadan kabul edilen her (ama her) şey, sorgulanıncaya kadar size bedel ödetirler, ne çok zihinsel ne çok duygusal olun, bu iki karar vericinin gem’ini bilince (nam-ı diğer farkındalığınıza) teslim edin, bilincinizi her zaman net, keskin ve hazır tutun. Bunu sağlayıcılar meditasyon, spor, doğa, minnet, dua ve çalışmaktır
26. Her fırsatta doğada plansız, kuralsız zaman harcayın gezin, koşun, bisiklet binin, budayın, çöp, naylon poşet toplayın, koruyun.. doğa dönüştürür !
27. Fedakarlık bilinci üzerinde çalışın pratikler yapın, sadece sevdiğiniz şeylerden verebilmeyi öğrendiğiniz an, evrenin dualite yasaları devreye girecektir, sevgi ya da para fark etmez mutlaka kazanmaya başlayacaksınız ..
28. En dindar insan en minnettar olandır, bu kodu tanıdığınız insanlara, büyüklerinize uygulayın şaşıracaksınız
29. Akışta kalın, pıhtılaşmayın. Almak istiyorsanız Verin, vermek istiyorsanız Alın. Bu evrensel hayat egzersizini kendinizden nefesinizden öğrenin.
30. Elde olmayan ve değiştirilemez nedenlerden dolayı ve belki de kaçınılmaz olarak şu an ki acı tatlı hayatınızı yaşıyorsunuz. Doğduğunuz kişileri, yeri siz seç(e)mediniz. Adınızı bile siz koymadınız. Ama artık hayatı da dünyayı da az buçuk biliyor olmalısınız. İdealleriniz, değerleriniz, sorumluluklarınız, kazanım ve kayıplarınız var. Kendinize size verilenlerle tek tek, kısa uzun, az çok, parça parça hayatı deneyimlediniz ve yıllar içinde eşsiz bir kişilik yaptınız. Artık onaylanan, bilinen bir imaja, stil ve statüye sahipsiniz. Şimdi bu sizi siz yapan “persona” parçalarının hangisi size ait, hangisi size eklenmiş, yapışmış, hangisi siz farkında olmadan sık kullanılan bir enstrüman haline dönüşmüş. “Lego” gibi dökün bakalım masaya tüm parçalarınızı. Gereksiz, uygun olmayan, eski, eksik, bozuk, çalışmayan parçaların ayrıştırılmasından sonra kalan parçalardan (ki o şimdiki saf bilincinizdir) kendinizi bu kez SİZ yapacak, SİZ şekillendireceksiniz. Hayatta kendinizi inşa etmek ve bunu gerçekleştirmeye çalışmaktan daha heyecan verici ve anlamlı başka bir amaç olabilir mi ?
Kolaylıklar diliyorum.
