Whatsapp

0312 284 86 76 0544 847 28 47

tepe-prime-logo
Home / Estetik Cerrahi Uygulamaları  / Gestalt v Estetik Cerrahi

Bize Ulaşın

    Adınız (*)

    Epostanız (*)

    Telefon (*)

    Mesajınız

    Gestalt v Estetik Cerrahi

    burun_estetik_2Gestalt, bütün veya form anlamına gelen almanca bir kelime, bir eşya vy nesnenin, kendini oluşturan parçaların toplamından daha fazlası v farklı olduğunu savunan bir terim.

    Gestalt algı prensipleri, neyi nasıl gördüğümüzü, algıladığımızı v hafızaya nasıl kaydettiğimizi tanımlar. Güzellik, bakanın gözünde olan bir kavram olduğu için, güzel olanı nasıl v hangi mekanizmalarla algıladığımızı bilmemiz önemlidir.

    Bir plastik cerrahın bu algı prensiplerini dikkate almadan yapacağı hiçbir girişimin başarı şansı yoktur. Tanımını bilmeden de olsa, farkına varmadan yaptığı tüm uygulamalarda plastik cerrahi de yapılan iş hastasında bu prensiplerin öngördüğü dönüşümü sağlayabilmektir. Aşağıda bu konuya ait prospektüsü okuyacaksınız.

    Bu prensipleri tek tek inceleyelim,

    1. Zemin-şekil prensibi: Her şekil bir zeminde öne çıkar veya kaybolur. Nesne veya şekillerin bu öne çıkarak dikkat çekme veya geri planda kalarak algılanma özellikleri, zeminle olan bu ilişkiye bağlıdır. Buna bağlı olarak, yüz estetiğinde bu prensibe en uygun örnek, burun/elmacık kemiği ilişkisidir. Bilindiği gibi tüm insanların yüzü, elipsoid bir kaide üzerinde (zemin), burun-dudak-kaş-elmacık kemiklerin birer şekil olarak yerleşmesiyle şekillenmiştir. Elmacık kemikleri basık v yayvan olan bir kişinin burunu, tek başına aslında öyle olmamasına rağmen hemen her zaman önde, büyük olarak algılanır. Burun küçültme talebi ile gelen bir hastada, bu zemin-şekil prensibi gereği elmacık kemiklerindeki düzeltme ile burun yüz (şekil-zemin) ilişkisi yeniden düzenlenerek daha uyumlu bir yüz elde edilebilir. Gestalt prensipleri gereği, burun, kaş veya çenenin tek tek güzel olması, bu yapıları bir kaide (zemin) olarak bir arada taşıyan yüzün güzel olarak algılanması için yetmez. Aranılan özellik, tek başlarına olduğu kadar birbirleriyle de olan uyum v beraberliğin yeterli olmasıdır. Bu ifadeye kısaca o kişinin imajı diyoruz.

    2. Yakınlık yasası: Birbirine yakın olan ayrı veya aynı nesneler, bir grup halinde tek bir bütün olarak algılanırlar. Örneğin yüz estetiğinde bir burun algılanırken, kaş çizgisi, üst dudak, elmacık kemikleri v alın çıkıntısı ile olan çok boyutlu, açısal pozisyonlarına göre bir bütün olarak algılanır. Buna örnek olarak, tek başına kemerli bir burunun, yüzün diğer yapılarıyla olan ilişkisinin uygun v uyumlu olmasıyla, o kişinin yüz imajında aynı burunun yakınlık yasası prensibi gereği güzel durması gibi.

     

    3. Süreklilik yasası: Bu prensibe göre aynı yönde devamlılık gösteren yapılar bir arada, bir grup içinde algılanırlar. Yine burun algısından örnekleme yaparsak, alınla olan açısal ilişkisi, kaşların orta hatta burun yanal çizgisiyle olan devamlılıkları ve çene ucundan yükselerek üst dudaktan burun ucuna devam eden hayali bir çizginin devamlılık oluşturması, bu prensip gereği o yüz için uyumlu vy uyumsuz olarak algılanır. Bu algı özelliğine en sık başvuran spor araba tasarımcılarıdır. Kapı veya çamurluktan gelen bir çizgiyi nasıl devam ettirdiklerine bağlı olarak, biz o arabayı daha sportmen, daha kaslı veya zarif algılarız. Ferrari, arkadan görünümünde erkek karın kaslarının düz-şekilli-sıkı olmasına, Jaguar ise arka far konumlandırmasıyla sonlanan yanal çizgileriyle zarif bir kadın omzuna atıfta bulunur. Bu örneklemeyle silüet veya kontur vy profiloplasti adı verilen kavramlar sık kullanılmaya başlanmıştır. Yapılan işin aslı bu olmakla beraber, kavramlar temel olarak bu gestalt algı prensiplerine göre anlamlandırılırlar.

    4. Benzerlik yasası: Birbirine benzer nesne vy yapıları biarada algılama eğilimidir. Tüm çekik gözlüleri Japon vy Çinli olarak algılamamız gibi. Beden estetiğinde buna en iyi örnek, kişinin ideal meme büyüklüğünün, omuz başı büyüklüğü ile olan ilişkidir.

    5. Tamamlama yasası: Nesneleri bir bütün vy gruplama eğiliminde olan algılama şablonumuz, bu özelliğe göre eksik bir parçayı tamamlama eğilimindedir. Aksi bir veri alıncaya kadar çevremizdeki tüm olay, durum v nesnelerdeki eksiklikleri kendi bilgi v deneyim birikimimizce tamamlayarak algılarız. Bu durumu en iyi anlatan ifade, nesneleri olduğu gibi değil olduğumuz gibi değerlendiririz cümlesidir. Bu prensibe en iyi örnek, bu okuduğunuz yazı içeriğindeki tüm “v” leri “ve” olarak, “vy” harflerini de “veya” olarak okumanızdır.

    6. Basitlik ilkesi: Genel olarak basit olan güzel olarak algılanır, çünkü örneğin doğada güzel olan nesneler bir anlamda sade olan, kolay olan, basit olarak ifade edilebilenlerdir. Doğal güzellik adı verilen v bir kişide olduğunda o kişiyi estetik anlamda daha güzel olarak algılamamıza neden olan bu özellik, burada kendini Zarafet olarak ifade eder. Occam’ın usturası denen bu teoriye göre, “her şeyin birbirine eşit olduğu bir ortamda, en basit açıklama doğruya en yatkın olandır”.

    7. Pragnanz yasası: Anlamlı, basit v tam olanı güzel olarak algılarız. İfadesi-anlamı belirsiz, tamamlanmamış ve komplike her görüntü, nesne, olay, kişi v durumu ise yorucu-zor vy estetik olarak güzel olmayan olarak.

    Doç.Dr. Nedim Sarıfakıoğlu

    <h3 style="text-align: center; color: #232323 !important;">Plastik ve Rekonstrüktif Cerrahi</h3> <strong style="width: 100%; display: block; text-align: center; color: #fff !important;">Soru / Mesaj Gönderin</strong>




      Estetik Check-Up'tan geçmek İstiyorumEvetDaha Sonra

      X
      CHECK-IN