Estetik ve Plastik Cerrahinin 40 Tonu
- Form ve Fonksiyon: Tüm işlemlerde “Form ve Fonksiyonel” sonuçlar bir arada değerlendirilmelidir
- Kişiye özgü(n) yaklaşım: Her kişi için ayrı ve o kişiye özgün bir tedavi stratejisi, farklı bir iyileşme süreci ve zamanı bulunur
- Öngörülemezlik: Aynı işlemin uygulandığı başka bir kişide elde edilen sonuç, emsal değerinde değil, yol gösterici anlamda kabul edilir. Bu anlamda hiçbir estetik işlemin önceden garantisi verilemez, birbirinin aynı iki ameliyat henüz yapıl(a)mamıştır
- Gestaltist ve Bütünsel yaklaşım: Estetik işlemlerde bütünsel yaklaşım ilkeleri esastır, örneğin bir burun düzeltme işlemi, rinoplasti gerçekleştirildiğinde elde edilen sonuç, burunla sınırlı değildir, dönüşen burun kişinin imajını da tümden kalıcı olarak değiştirerek belirler. Bu nedenle Gestalt algı prensipleri gereği, “Bütün kendini oluşturan parçaların toplamından daha fazlasıdır” sloganı cerrahiyle/cerrahisiz tüm estetik işlemlerde geçerliliğini koruyan evrensel bir doğrudur
- Hiyerarşi: Estetik ve cerrahi pratiklerde “Her satıcının bir alıcısı, her alıcının da bir satıcısı vardır” kuralı işlediği için aynı işlemin başka kişilerce veya aynı kişide değişik zamanlarda farklı ücretlendirilmesi doğaldır. Bu hiyerarşi, akademik anlamda değil, elde edilen sonuçla ilişkilidir
- Farkındalık: Yaşlılık bir anlamda güzelliğin yitimi veya çirkinleşme değil doğal ve herkesin yaşayacağı doğal bir süreç ve sonuçtur. Bununla beraber aşırıya kaçan bir şişmanlık tek başına doğal kabul edilemez ve bir hastalık belirtisi olarak kabul edilebilir. Bu nedenle zayıflama amacıyla yağ alarak vücut şekillendirme işlemleri uygulanmaz. Liposakşın işlemleri kontur belirleme ve yağ şekillendirme, liposculpture işlemleridir. Güzel ve doğal yaşlanmak için bu fark, bir farkındalık düzeyi olarak iyi anlaşılmalıdır
- Az, Çoktur, “Less is more”: Estetik beklenti ile tercih edilen tüm uygulamalarda geçerli olan bir diğer kural da “az, (aslında) çoktur” ilkesidir. Anlatılmak istenen, en az travma, yan etki ve bedel ile maksimum ve mümkünse sürdürülebilir kazanımlar elde etmenin doru olduğudur. Gerçekçi olmayan ve geçici beklentiler için, büyük riskler alınmaması esastır
- Güzellik, sağlığın bir yan ürünüdür: Güzellik ve güzel olma beklentisi kültüre, zamana ve şartlara bağlı olarak değişebileceği için geçici, “konjonktürel” kabul edilebilir. Bütünsel ve aktif sağlıklı olma hali; güzelliğin kalıcı, sürdürülebilir ve doğallıkla taçlanmış bir hali kabul edilebilir
- Güzellik beklentisi güçlü ve katmanlıdır: Güzel olma beklentisi estetik, biyopsikososyal beklenti ve ihtiyaçlardan kaynaklanabilir, bu nedenle sürecin uygulayıcısı tarafından bu iç içe çoğu zaman örtülü katmanları gözetilerek planlanması, uygulanarak sürdürülmesi ve gerekiyorsa desteklenmesi gerekir
- Sosyal onaylanma: Sosyal kabullenme veya özgüven eksikliğini gidermek amacıyla yapılan estetik uygulamalardan elde edilen sonucun değeri, “gerçeklerden bağımsız olarak” işlem yapılan kişinin en yakınındaki kişinin sadece “doğru veya yanlış” değerlendirmesi kadar değerli olabilir. Bu nedenle ilk muayene ile başlayan süreçte hasta yakınlarının da doğru ve eksiksiz bilgilendirilmeleri yanında dikkatle gözlenmeleri gereklidir
- Kazanç/Bedel: Tüm estetik işlemlerde geçerliliğini gösteren bir diğer altın kural “Atılan taş ürkütülen kurbağaya değmelidir” desturudur. Hem hekim hem hasta tarafından risk/kazanç değerlendirmesi yapılmadan gerçekleştirilen tüm estetik uygulamalar, işlemin tekrarlanma sıklığı gösteren örneklerini oluştururlar
- Est/etik: Hiçbir cerrahi veya cerrahi dışı estetik amaçlı işlem, sanatsal bir çalışma olarak kabul edilemez, elde edilen sonuca asla bir eser gözüyle bakılamaz, bununla beraber elde edilen sonuç yapılan işlemin, sanat düzeyinde ele alınmasına engel değildir (state of art). Burada anlaşılması gereken nokta, sanatçının içgörü, hekimin öngörü ile hareket etme zorunluluğudur. Bilimin içindeki sanatın oranı, sanatın içindeki bilimin oranından daha az veya fazla değildir. Nietzsche’nin pratikte sanat tarifi olan, “gerçekliği kabul edememek” sözü ne kadar doğruysa, tüm estetik ve tıbbi işlemler için “gerçeklikten ne pahasına olursa olsun ayrılmama” sözü de aynı oranda geçerli bir tanımdır. Sanatçı eserinde doğası gereği tekrarlanmaktan hoşlanmazken, tüm bilimsel buluş ve uygulamalar ise amaçları gereği (tüm estetik uygulamalar dahil) tekrarlanmak ve toplumda yaygın kullanılmak isterler (Neil deGrasse Tyson). Andy Warhol bu teoriyi, değersizleştirme felsefesi ile sanatında bize aktarır. Sık tekrarlanan portre ve nesnelerin nasıl değersizleştirildiğini gösteren Marilyn Monroe çalışmasını hatırlayınız. Bu nedenle tıbbi işlemlerin sanat düzeyinde ele alınmasına kocaman ve haklı bir “evet” derken, gerçekleştirilen tüm estetik amaçlı işlemlerde yapılan işi sanat, kendisini de sanatçı gibi gösteren meslektaşlarıma sanatın ticarileştirilmesi ve suiistimal edilmesi gerekçeleriyle kısaca “hayır” diyorum
- Tıbbi Globalizm: Genelde plastik cerrahi, özelde estetik cerrahi, plastik sanatların veya felsefenin bir kolu değil tıp biliminde saygın ve ciddi disiplin kollarıdır. Bununla beraber farklı coğrafya ve ülkelerde uygulamada bu birbirinden tamamen farklı olan ancak iç içe geçmiş konuların uygulama sahalarında, vahşi globalizm etkisi ve hukuki eksikliklerden dolayı kavramsal olarak birbirlerine karıştırılmaları normal ve doğaldır. Sorunun çözümü bilinçli ve kollektif akla sahip birey ve toplumların sağlık uygulamalarında daha yüksek bir farkındalık talebi üzerinde ısrarcı olmaları ile sağlanabilir kanısındayım. Bu talep, her şeyi her durumda her zaman fütrsuzca yapabileceğini iddia edenleri değil, sınır ve sorumluluklarını bilerek çalışan, bilgiye saygılı, liyakatle üretime katlı veren kişilerin öncelendiği bir bilgi toplumu olarak hedeflenmeli
- Kollektif Bilinç: Hiçbir toplum, hiçbir zaman diliminde birbirine benzer ameliyat olmuş ve tıpatıp birbirine benzeyen kişiler içindeki birini, ameliyat olmamış ancak doğal ve özgün kalmış bir kişiden daha değerli bulmaz. Yukarıda Andy Warhol’un sanatıyla ifadelendirmeye çalıştığı bu gerçeğe yine aynı kişiden alınan başka bir örneklemeyle “travmatik gerçeklik” diyoruz. Bu nedenle bir kişide doğal/özgün olarak fiziksel bir eksikliği, fabrikasyon sıradan ve göz tırmalayan elde edilmiş sıradan “güzellikten” daha değerli buluyorum. Bu uygulamalarda başarı, form ve imaj değiştirilirken gerçekleştirilen bir işlemin uyumlu, sade ve doğal etiketiyle tamamlanmasında gizli olmalı
- Mükemmellik bir sonuç değil süreçtir: Zaman boyutlu olduğu ve kişiden kişiye değişkenlik gösterdiği için estetik uygulamalarda mükemmel bir sonuç yoktur, bunun yerine ideal olan aranır. Kişi ve beklentisi için planlamanın özenle yapılması, dikkatli ve itinalı bir çalışma ile en az iz ve yan etki ile uygulamanın tamamlanması, bununla beraber güncellenen teknobilgi kullanılarak, kısa, hızlı, ağrısız bir süreçte iyileşmenin sağlanması idealdir.
- Ustalık: Sonucun “göze batmadığı” ve herkes için özgün sonuçların alınmadığı tüm estetik çalışmalar uygulamanın sanat düzeyinde icra edildiğinin ilk göstergesidir. Sonuçların öngörülebilir olduğunu iddia etmek yapılan işin sanatsal tarafının olmadığını iddia etmiş sayılır. Burada sanat bilimle, bilim de sanatla iç içedir. Bilim görünür, öngörülebilir ve kesinlik isterken, sanat içe, ruha, felsefeye, öze inerek çalışmanın merkezine odaklanmak ister. Bilim ve sanatı bu tanımlarıyla beraber bir hasta için kullanmak, işlemek ise ustalık
- Kontrol başarının sigortasıdır: Plastik ve estetik cerrahide tüm işlemler, minimalist prensiplerce uygulanırken, proaktif ve detaylı bir “süreç takip” programı ile sürdürülmeleri gerekir. Kontrol ve takipte aksaklık, eksikliğe işarettir sorun doğurur
- Herkes taşın altına elini koysun: Estetik uygulamalarda sonuca; en az doktorun liyakati, uzmanlığı, bilimsel yeterliliği, deneyimi, dikkati, güncel bilgilere sahip olup olmaması kadar, hastanın farkındalığı yani hangi seviyede sağlık bilincine sahip olup olmadığı da etki eder
- Etik standardlar: Estetik amaçlı tüm uygulamalar plastik cerrahın kendisi için değil, hasta beklentilerinin karşılanması için gerçekleştirilir. Bu süreçte hasta için en doğru olan seçeneği hastaya önermek ve onu doğru yönlendirmek bir kişinin tercihi değil, asli ve tıbbi görevidir. Bu koşul, kişinin etik ve mesleki olgunluğu derecesinde dikkate alınır (veya görmezden gelinir).
- Zamanlama: Tüm yapılması planlanan estetik uygulamalar için “Doğru zamanlama”, seçilen doktor, işlemin gerçekleştirileceği yer hatta hekim tarafından tercih edilen uygun teknik kadar sonuca etki eder ve önemlidir
- Kombine yaklaşımın gücü: Birden çok neden ve faktörle oluşan sorunlar, ancak kendilerini oluşturan bu her katmana ait sorunlara ayrı ayrı belirlenen çoklu, kombine yaklaşımlarla çözülebilir
- Sorgula: Bir uygulamanın herkes tarafından sık yapılıyor olması, o uygulamanın basit, doğru, kolay ve zararsız bir işlem olduğu anlamına gelmez, sorgulamak esastır
- Tekrar sorgula: Estetik uygulamalarda sorgulanmadan kabul edilen her karar ve tercih, o karar veya tercih “sorgulanıncaya kadar mutlaka bir bedel ödetir”, az veya çok..(Nedim Sarıfakıoğlu)
- Para değil Değer üret: Herkese açık, maniple edilebilir, kontrolsüz ve gizli reklama yönelik paylaşımların olduğu sosyal mecra ortamlarında hastaların öncesi sonrası fotoğraflarının paylaşılması “bir cerrah için” değerlendirme yapılabilecek en ucuz ortamlardır. Bu platformların sadece tanıtım, bilgilendirme ve iletişim amaçlı kullanılmaları doğru, yasal, uygundur.
- Takım çalışması: Bütünsel yaklaşım gereği, estetik amaçlı tüm uygulamalar birçok aşamada bir takım çalışmasını zorunlu kılar. İşlem öncesi hazırlanma, uygulama öncesi hasta beklentisinin çok boyutlu ölçülmesi, zorunlu tıbbi tetkik ve testler, zamanlama, genel sağlık değerlendirmesi ve anestezi pasaportunun incelenmesi ile eğer gerekiyorsa çok seanslı işlemler için yol haritası oluşturma, detaylı hasta bilgilendirilmesi, onam alma, teknik planlama ve kontrol zamanları gibi değişkenlerin detaylandırılmasını her hasta için gerektiren bu çalışma proaktif yetkin bir ekibe ihtiyaç duyar.
- Sanal ikna teknikleri: 3 boyutlu tasarım vererek işlem öncesi sonrasını gösteren veya sanal photoshop programları kullanılması estetik sektöründe oldukça yaygındır. Bu uygulamaları ücretsiz olarak sanal marketlerden indirerek kendi imaj çalışmanızı kendi akıllı telefonunuz üzerinden yapabilirsiniz. Bu eğlenceli sürecin zorlu iyileşme ve tedavi süreciyle bir ilgisi olmadığını söylemeye gerek yok. Zira tedavi ve sonuç, tıbbın her alanında her zaman, zamana karşı ilerleyerek şekil alan, hastanın yara iyileşme kapasitesine bağlı erken veya geç tamamlanabilen çok değişkenli bir süreçtir.
Bir işlemin uygulama öncesinde sonucuna ait görsellerin dijital ortamda hazırlanarak “kesin ve garanti” anlamında hastaya gösterilmesi, verilmesi veya internet üzerinden gönderilmesi hukuk önünde bir “eser sözleşmesi” ve somut bir standart veya “teminat” kabul edilebileceği için sorunludur. Hekimin görevi hastayı ikna etmekten çok bilgilendirmek olmalıdır. Ben kişisel olarak hastalarımı bilgilendirdikten sonra, sadece yararlı olabileceğime ikna olduklarımla ortak çalışmayı kabul ediyorum, ikna ettiklerimle değil.
- Yine yeniden Sorgula: Her yeni olan “şey”, herkes için iyi, zararsız ve güvenli olamayacağı gibi her zaten bilinen “şey”ler de eski ve işe yaramaz değildir. Makul ve ideal olan, bilinir ve güvenilir olanın, yan etkileri iyileştirilerek zaman içinde ve teknoloji yardımıyla daha güncel uygulamalara yükseltilmesidir. Sorgulama kültürünün “herkes için, her zaman, en kısa, en güvenli ve en iyi seçenek” olduğunu tekrar vurguluyorum
- Hedef almak ve Odaklanmak: Bir konuda uzman olmak bir başka konuda bilgisiz olmaya engel değildir. En iyi filozof aynı zamanda en kötü dansçı olabilir. Estetik uygulamalarda herhangi bir konuda tam olarak uzmanlaşmak isteyen bir kişi her konuda başarılı olamayacağını kabul eden; zaman, hedef ve enerjisini sadece “seçtiği konuya veya konulara” odaklayan kişidir
- Ustalık makamı: Cerrahi ile veya cerrahisiz tüm estetik uygulamalarda “Bir işin delisi olunmadan velisi olunmaz” derler. Camiamızın hocası üstad Prof. Dr. Namık Kemal Baran bu konu hakkında kişisel olarak bu satırların yazarına şu nasihatta bulunmuştu, “… petrol arıyorsan, “9 ayrı yerde birer metre derinlikte kuyu açacağına, bir kuyuda 9 metre derine in, zaman da enerji de kaybetmemiş olur, altını bulursun” Ustalık bu gerçeği erken yaşta fark etmek, geç yaşlarda ise bu gerçeği gençlere işte böyle fısıldamak olmalı
- Tamamla(n)ma. Yaşam ve evrimin itici gücü: Tüm yaşam formları için geçerli olan ve “yaşamın bir numaralı hedefi” tamamlanma arzusu, estetik amaçlı tüm işlemlerde de geçerli olmak üzere aslında bir eksikliğe atıftır. Dile ve önünüze getirilen bu eksikliğin boyutu, yaşı, derecesi, yaygınlık ve derinliğinin bilinmesi, aslında başarılı bir tedavinin çözüm anahtarı olabilir. Güzel olma beklentisinin tamamlanma dürtüsünden daha güçlü olan, öncelikli bir tetikleyicisi, uyarıcısı yoktur. Bu nedenle uygulayıcı, estetik beklenti ile gelen kişi tarafından tedavi sürecinde, eksikliğe odaklı olarak sürekli ve dikkatle gözlenir. Plastik cerrahın hastasına göstereceği bütünlüğün ve (yani) tutarlılığın devamlılık ve derecesi, hastanın psikolojik ve mental olarak desteklenmesinde, yönlendirilmesinde veya “sorunuyla tek başına bırakılmış olma” duygusunu en az hissetmesinde saklıdır
- Önce güvenlik: Doktorun hasta adına alacağı tüm kayıt, evrak, fatura, imzalanmış onam formu, fotoğraf ve iletişimde tercih edeceği tüm kelimeler direkt olarak kendi güvenliği içindir. Uygulayıcı kendini sadece ve basitçe hastasını koruyarak korur
- Güzelliğin tüm tonları: Güzelliğin bir üst tonu çekicilik, bir alt tonu doğallıktır, tüm tonların ortak paydasında ise uyum bulunur. Güzellik bütünle uyumdur, güzel olan bütünle uyum içinde olandır (Nedim Sarıfakıoğlu).
- Güzelliğe övgü: Güzellik durağan, değişmez bir sonuç değil, içinde her an değişimlerin yaşandığı zaman içinde, yaşam bilgisiyle yoğrularak şekillenen, dönüşebilen, bozulabilen yapılardan oluşan değişken ve göreceli boyutsal bir kavramdır. Güzellik algısı bir kişide aykırı olanın ve/veya uyumun (karizma) fark edilme derecesine kadar gelişebilir. Bu nedenle bu algı üzerinde ışık, renk ve çizgilerle değişiklikler yapılabilir. “Güzele ait olan temel değişmez belirleyiciler” doğallık, sadelik, oran, ölçek ve uyumdur. Bu sayılan değerler her zaman diliminde ve coğrafyada kültür, cinsiyet, yaş ve zamandan bağımsız olarak güzelliğe katkı veren evrensel değerlerdir
- Olmazsa olmaz: Estetik uygulamalar hakkında konuşurken doktorun para kazanma niyet ve arzusu veya hastanın işlemi daha ucuza mal etme çabası, yapılacak olan işlemin ruhuna hiçbir zaman zarar vermemeli, görünür olmamalı ve yapılacak olan işin felsefesini gölgede bırakmamalıdır
- Özen borcu: Estetik amaçlı yapılacak olan tüm işlemlerde, doktorun hastasına planlanan uygulama hakkında tüm yan etkileri, uygulamaya ait olası riskleri abartısız, doğru, eksiksiz ve güncel bilgiler eşliğinde aktarması kendisine ve mesleğine ait bir tür özen borcu, temel sorumluluğudur. Planlanan ve gerçekleştirilecek olan işleme ait bilgilerin bazı bölümlerinin saklanmaması, gizlenmemesi kadar, bu bilgilerin karşı tarafa açık, net, anlaşılabilir bir dille ifade edilmesi de esastır
- Seçme hakkı iki taraflıdır: Her hasta beklentisi, gerçek ve doğru değildir. Gelişmekte olan toplumlarda yaygın olarak gözlenen beden algı bozukluğu (Body Dysmorphic Disease) adı verilen ciddi ve tedavi gerektiren bir problemin varlığı bir estetik işlem veya ameliyatın yapılmasına engel olabilir. Dinlemesini bilmeyen bir kişinin genel olarak söylenenleri anlama problemi de bulunacağı mantığıyla, sürekli konuşan ve karşısındakini dinlemeyen kişilerin herhangi bir estetik uygulamadan memnun kalma ihtimali çok azdır. Bu tür hastalarda en doğru ve memnun edici sonuçlar ancak bir paradoks olarak hastaya hiç dokunmamakla elde edilir.
- Yoldaki işaretler: Cerrahi ve/ya cerrahisiz tüm estetik işlemlerde istenmeyen ancak karşılaşılan tüm komplikasyonlara sahip çıkılmalıdır, başarısızlık yok sayılmamalı, geçiştirilmemeli ve onlarla mutlaka yüzleşilmelidir. Bu can sıkıcı istenmeyen süreç ve durumlar, aslında meslek kariyeri yolculuğunda mükemmele giden yoldaki işaret levhaları olarak kabul edilebilir
- Tanrıyı oynamak: Hiçbir plastik cerrah tanrıyı oynayarak hastasına kurban rolü vermemeli, mesleki kariyer ve enerjisini “bir fenomen, bir sanatçı/artist veya showman görünümünde bir profil arkasına” yerleşmiş ve gizlenmiş olan önemsizlik duygusunu bastırmaya çalışarak harcamamalıdır
- Soru sorma sanatı: Doğru soruları sormak ve sorgulamanın önemi estetik uygulamalarda çok az sayıda kişinin sırlarına vakıf olduğu kadim bir iletişim sanatıdır. Tüm estetik işlemlerde soruları tam, zamanında ve doğru sorabilmek, cevabı zamanında, net ve doğru alabilmek kadar önemlidir. Eksik, belirsiz veya yanlış sorulardan doğan işe yaramaz cevaplardan kaynaklanan birçok yanlış anlaşılmanın önüne ancak bu yaklaşımla geçebiliriz
- İnsana Sevgi, Emeğe Saygı ile Önce Zarar Verme..!