Whatsapp

0312 284 86 76 0544 847 28 47

tepe-prime-logo
Home / Estetik Cerrahi Uygulamaları  / Burun Estetiği  / Burun Estetiği öncesinde Endişe veren “10 Soru”

Bize Ulaşın

    Adınız (*)

    Epostanız (*)

    Telefon (*)

    Mesajınız

    Burun Estetiği öncesinde Endişe veren “10 Soru”

    Burun estetik amaçlı olan ameliyatlarına rinoplasti diyoruz. Uzmanlık, yeterlilik, bilgi, donanım ve tecrübe gerektiren bu girişimlere karar vermeden önce hastalarda en sık gözlenen ve endişe uyandıran 10 soruya cevap aradık.

    Burun estetiği ameliyatından sonra ya istediğim gibi bir burunla karşılaşmazsam ?

    Bu endişe ameliyat öncesi doktorunuzla mutlaka yüzyüze konuşulması gereken ve oldukça endişelendirici bir konudur. Ameliyat öncesi beklentilerinizi, doktorunuza net ve anlaşılır bir dille getirmeniz, doktorunuzdan tatmin edici net cevapları da almış olmanız şarttır. Başarılı bir ameliyat için doktorunuzun yapacakları ile sizin beklentilerinizin tam olarak örtüşmesi gerekir. Ameliyat sonrası burnun nihai estetik sonucu alması bazen aylar alabilir, bu sürece “iyileşme” deniyor. Bu süre tamamlanmadan burun ile ilgili yorum ve farklı arayışlara girmeniz yararsız olup var olan endişenizi daha da artıracaktır.

    Beklenmeyen bir komplikasyon veya buruna alınan bir travma sonrasında oluşacak deformiteler doktorunuzca değerlendirilerek en erken zaman ve en etkin yaklaşımla sorun giderilebilir. Bunu yapabileceğine inanmadığınız doktora ameliyat olmamanız daha uygundur. Burun ameliyatlarından sonra tek başına burnun şekillendirilmesi güzelliğinizi tamamlamaya yetmeyebilir bununla beraber yeni burnun yüz harmonisine (bütünlüğüne) olan katkısı kendisine yapılan şekillendirme kadar önemlidir. Yüz de bulunan tüm organ ve estetik üniteler “birimiz hepimiz için, hepimiz birimiz için” esasına göre rol üstlenirler.

     Rinoplasti ameliyatı sonrası yüzümde oluşan morluk ve şişlikler ne zaman geçer ?

    Ameliyat sonrası yumuşak dokuda oturan morluk ve şişliklerin kaybolması, kişinin bir travmaya verebileceği iyileşme kapasitesine göre çabuk veya geç sonlanabilir. Buna etki eden en önemli 2 neden, travmanın yani cerrahinin derecesi ve süresi ile hastanın ameliyat sonrası bakım ve dinlenme süresinin eksik olması ve ağır yara iyileşme hızıdır.

    Kullanılan vitamin veya ağrı kesici gibi bazı ilaçların neden olduğu kan sulanması, morluğun daha yaygın görülmesine ve geç silinmesine neden olabilir. Ameliyat sonrası dinlenme zamanı bulamayan ve günlük koşuşturmacaya 36-48 saatten önce başlayan veya uzun yolculuğa çıkan bazı kişilerde yine ödem denilen şişlikler geç kaybolacaktır. Kaide olarak bu ameliyatlardan sonra ilk 24-36 saat fasılalı olarak (15 dakika ara ile) yüze soğuk kompres uygulanması ve acil ihtiyaçlar dışında yatak istirihati hızlı bir iyileşme için gereklidir.

    Rinoplasti Ameliyatı sırasında burun bölgesine uygulanan damar büzücü bazı lokal anesteziklerle, sistemik uygulanan steroidlerin genel olarak ödem oluşumna engel olduğu bilinir ve uygulanmalıdır. Ameliyatın süresi ve kemik yapıya uygulanan cerrahi işlemin derecesine bağlı olarak da morluk ve ödem kişiden kişiye değişmekle beraber az veya çok oluşacaktır. Buna önlem olması nedeniyle ameliyat öncesi ve sonrası kullanılan bazı kremlerle bu yan etkilerin kalış süresi ve yaygınlığı azaltılabilir.

    Burun ameliyatları sonrası burunda ödem sık gözlenirken, morluk görünmesi hemen her zaman bir problemi işaret eder. Burunda şişlik olmasın diye bilindiği gibi burun sırtına alçı veya splint konarak burun şişmesi ilk 5-7 gün engellenmektedir. Bu splintlerin erken alınması burunda ödem gelişmesine neden olan bir diğer faktördür. Mevsim geçişlerinde ve alerjik bünyesi olan kişilerin ameliyat sonrası baskılayıcı antihistaminik almamaları bir alerji atağında mevcut yüz ödeminin daha da artmasına neden olabilir. Son olarak gizli kansızlığı (anemi) olan hastalarda morluklar daha geç ve yavaş kaybolacaktır.

     Burundan tampon çekilirken çok acı duyar mıyım?

    Eski uygulamalarda burun içine tıkılan uçurtma kuyruğu olarak tarif edilen 30-40 lik gözenekli spançların burun iç duvarına yapışarak çekildiğinde şiddetli acı ve kanamaya neden oldukları doğrudur. Bu yöntemler yerine artık güvenle kullanılan, burun sekresyonlarıyla ıslanarak, şişerek burun duvarına asla yapışmayan veya silikon içerikte küçük splintler tercih edilmektedir. Silikon içerikte olan bu ortası delik nefes almaya izin veren splintler ameliyatı takip eden 2. günde kolaylıkla ve acısız olarak çıkarılırlar.

    Burun ameliyatı sonrası nefes almamda sıkıntı olur mu?

    Ameliyat öncesi nefes almada sıkıntı varsa buna neden olan yapıların yer ve büyüklüklerinin çekilen tomografi ile saptanması gerekir. Ameliyatınız bir septorinoplasti girişimi olacaksa, doktorunuz aynı seansda her 2 sorunu da çözecek bir yaklaşımı planlayarak gerekirse bir KBB uzmanı ile operasyonunuza girerek sorununuzu çözecektir. Ameliyat sonrası olmayan bir nefes almada sıkıntının, ameliyat sonrası oluşması ya geçici ödem nedeniyle ilk 6 ayda veya burun içine yapılan kesilerle travmatize olan konka yapılarının reaksiyonel olarak büyümesine bağlı olarak oluşur. Her 2 durumda da sorun, planlanacak küçük bir girişimle veya iyileşmenin tamamlanmasını bekleyerek sonlanır.

     Burun ameliyatı sonrası iz kalır mı?

    Burun ameliyatları burun içinden kapalı olarak veya ucuna yapılacak 2-3 mm.lik kesi ile devam eden açık teknikle gerçekleştirilir. Açık teknik, diğer yönteme göre cerraha daha etkin girişim yapma olanak ve kolaylığı sağladığı gibi sekonder düzeltme ameliyatlarında kullanılması şart olan tekniktir. İşlem kolumella adı verilen her 2 burun deliği arasındaki burun dokusuna yapılan zigzag veya basamak şeklinde 2-3 mm.lik bir kesiyi gerektirir. İşlem sonrası ince dikişlerle kapatılan bu bölgenin iyileşmesi neredeyse hemen her zaman sorunsuz ve kolay gerçekleşir. Yedinci günde alınan dikişlerin yerinde 15 gün geçici bir kızarıklık kalacak daha sonra bu bölge ödem geçince diğer burun alanlarıyla beraber sorunsuz olarak tamamen iyileşecektir. İzsiz bir iyileşme olmamakla birlikte izin dışarıdan görülme olasılığı yok denecek kadar azdır.

    Burun ameliyatı sonrası burnum düşer mi?Burunda düşme olarak tarif edilen sıkıntının aslı, ameliyatlarda fazla çıkarılarak destek dokularından yoksun bırakılan burnun, yer değiştiren dokuların stabilize olduğu yeni yerinde iyileşmesini tamamlamasıdır. Burun ameliyatları lego gibi yerine koyma değil, domino gibi birbiriyle olan ilişkisi tamamlanınca nihai şekli alan bütünsel girişimlerdir. Bu ameliyatların süreç sloganı, yukarıda yazıldığı üzere “birimiz hepimiz, hepimiz birimiz için”dir. Destek dokusu yani septum adı verilen taşıyıcı sütunu fazla çıkarılan bir dokuda, yerçekimi veya bir travmaya cevap olarak burun ucunun aşağıya doğru yer değiştirmesi, düşme değil istenmeyen bir yerde iyileşmenin tamamlanmasıdır. Düzeltme operasyonu için en az 12 ay beklemek gerekir. Halk arasında yaygın kullanılsa bile görülme sıklığı, tecrübeli ellerde oldukça enderdir.

     Burun ameliyatı sonrası koku alma duygusu kaybolur mu ?

    İyileşmenin tamamlanması ve tüm ödemin çözülmesini takiben koku alma keskinliği geri dönecektir. Bu süre içinde kaybolan veya azalan koku alma duyusunun bazen daha da gelişerek geri döndüğünü bildiren çalışmalar bile mevcuttur. Sorun kalıcı değildir, süresi yara iyileşmesi performasına bağlıdır ve kişiden kişiye değişir.

     Burun ameliyatı sonrası masaj yapacak mıyım?

    Burun ameliyatları sonrası hastanın yapmasını istediği masaj, burundaki ödemin hızlı çözülmesini sağlamak içindir. Tekniğin uygulanma şekli, sıklığı ve süresi, doktorunuzun lazım gördüğü süre ve biçimde tamamlanmalıdır. Hiç ihtiyaç duymayan doktorlar olduğu gibi, her hastasına bu ev ödevini veren cerrahlar da bulunur. Ben kişisel olarak, bu sorumluluğu hastaya verme yanlısı değilim. Bununla beraber masaj görevi verdiğim kalın derili zor ve geç iyileşen hastalarım da yok değil. Masajlar yara iyileşmesini hızlandırdığı gibi yanlış yönde ve sert yapıldığında bazı iç dikişlerin ayrışmasına da yol açabilir. Masajın çözdüğüne inanılan bir çok sorunu zaman da kendiliğinden çözebilecekken, neden olduğu sorunları ise doktorunuz çözmek zorunda kalacaktır.

     Rinoplasti ameliyatından ne kadar sonra gözlük takabilirim ? En erken ne zaman duş alabilirim ?

    Burun ameliyatlarından sonra ilk 5-7 gün burun üzerinde sert bir splint bulunur. Bu süre içinde bu splint üzerine temas eden gözlük kullanabilirsiniz. Beş-yedinci gün sonrasında splint veya alçınız çıkartıldığında ise gözlüğünüzü 10 dakikada bir burnunuzu dinlendirmek şartıyla yine kullanabilirsiniz. Gözlüğün buruna temas eden paletleri çok hafifse gözlük çıkarma yerine bu paletlerin burna temas eden alanlarını değiştirerek gözlük rahatlıkla kullanılabilir. İleri derecede görme problemi bulunanlar için gözlük kollarının sıkılaştırılarak daraltılmasıyla burun yerine sadece kafaya temas ederek gözlük kullanmak veya lensle idare etmek de mümkün. Serbestçe gözlük kullanımı 15-21. günlerdir. Burun ameliyatlarından sonra iç splintlerinizin çıkarıldığı 2. veya 3. gün içinde duş alabilir, başınızı arkaya eğerek saçlarınızı yıkayabilirsiniz.

     Burun ameliyatları tam uyutulmadan yapılabilir mi?

    Burun estetik girişimleri burun bölgesinde kanama ve bu kanamanın midenize gitmemesi için yerleştirilen tamponlar eşliğinde yapılır. Nefes almak burun yolu kapalı olduğu için ağız yolunu kullanacak olan hastanın ağzı ile ameliyat sahası burun arasındaki mesafe 2-3 cm. dir. Bu alanın yakınlığı ve cerrahın işini rahatça yapabileceği minimum konforu sağlaması açısından tam anestezi adı verilen ameliyatın entübasyonla gerçekleştirilmesi hem sizin, hem güvenlik anlamında anestezist açısından, hem de cerrahınızın işini bir kesintiye uğramadan ve dikkati dağılmadan tamamlayabilmesi anlamında çok daha uygundur.

    Uyanamama korkusu yersizdir, zira ameliyat öncesi yapılan detaylı değerlendirmelerle bu tür bir risk taşıyıp taşımadığınız araştırılacak ve gerekirse önlem alınacaktır. Asıl sorun ve korku, bu güvenliği hiçbir zaman sağlayamayacak olan yarı anestezi teknikleri olan sedasyon ve lokal anestezi altında yapılması planlanan uygulamalarda yaşanabilir. Anesteziden uyanamama korkunuz varsa veya öngörülemeyen bir komplikasyonla karşılaşıldığında yetersiz ve eksik müdahale şartlarından endişeleniyorsanız doktorunuzdan ameliyatınızı ofis veya tıp merkezleri yerine tam teşekküllü bir hastanede yapmasını talep edebilirsiniz. “Önce zarar verme” ilkesi, doktorunuza tıp fakültelerinde öğretilen hastaya müdahale ederken önem ve öncelik vermesi gereken ilk, mutlak ve en önemli kaidedir.

    Doç.Dr. Nedim Sarıfakıoğlu

    <h3 style="text-align: center; color: #232323 !important;">Plastik ve Rekonstrüktif Cerrahi</h3> <strong style="width: 100%; display: block; text-align: center; color: #fff !important;">Soru / Mesaj Gönderin</strong>




      Estetik Check-Up'tan geçmek İstiyorumEvetDaha Sonra

      X
      CHECK-IN