Biyo-psiko-sosyo-estetik açıdan Meme !
Memenin Estetik Değeri Nedir ?
“Bir organın işlevsel ve estetik değeri, bu değer kaybedildiğinde karşılaşılan sorun kadardır (ns)”.
Biyolojik olgunluk çağında süt veren, varlığı kadar şekliyle de (bizi) bedenimizi tamamlayan, seçilecek kıyafet ve iç çamaşırların kendisine göre belirlenmesi kadar bizi sosyal çevremizde temsil eden ve en önemlisi bir bütün olarak estetik bir obje olan memeler kadınların; doğal ve çok haklı olarak korumaları, sürekli kontrol etmeleri ve üzerine titremeleri gereken en değerli beden bölgelerinden biridir.
Zamana, ihmale, yerçekimine, hastalıklara ve bazen uzun süren emzirmeye bağlı olarak; doğal, orantılı, diri görünümünü kaybeden memelerin estetik olmayan bir şekle dönüşmesinde en önemli etkenlerden biri de genetik kodlarımız.
Gevşek cilt yapısı, yo-yo tarzı hızlı ve ani kilo alıp hızlı vermeler, kontrolsüz kullanılan hormon içerikli ilaçlar, sütyen kullanma biçimi ve sürekliliği, kol gücüne dayalı profesyonel (kürek, voleybol, tenis, yüzme, okçuluk vb.) sporlar, beklentiyi karşılayamayan eksik ve yetersiz estetik cerrahi girişimler, dolgu ve/ya yağ transferleri veya öngörülemeyen doğumsal anomaliler ve yanık gibi talihsiz kazalar gibi nedenlerle estetik değer ve bedenle olan uyumunu kaybeden memelerin elbette karşılaşabileceği en büyük problem, toplumda görülme sıklığı giderek artan kanser.
Erken teşhis ve tedavinin sonuca etki eden en önemli belirleyici faktör olduğu meme kanseri riskini azaltmak için aile hikayesi kadar, yaş, fark edilme zamanı, büyüme hızı, beslenme, yaşam tarz ve kalitesi ile hormonal durum ve denge gibi değişkenler önem kazanıyor.
Dikkatli titiz radyologların ele gelen kitleleri, mikrosertlikler ve tümöral yapılar erken teşhisle tedavi edilerek kişinin yaşam kalitesi ve süresine katkı sağlıyorlar. Bu tür ele gelen sert yapılar bazı olgularda en deneyimli radyologları bile, bu kitlelerin fizyolojik yani masum mu, yoksa travmatik bir estetik işlem (dolgu ve/ya yağ nakli ile meme büyütme) sonrasında mı oluşup oluşmadıkları konusunda tam/kesin ve doğru tanı koyamaz hale getirdiği bilinir.
Özellikle doğurganlık çağında olan ve ailesinde meme kanseri hikayesi olan tüm kadınların bu tür işlemleri yaptırmadan birkaç kez düşünmeleri kendi yararlarınadır. Neyse ki, seçeneğin her 2 memenin de alınması ile sonuçlandığı kaçınılmaz durumlarda plastik cerrahide yeniden bir meme sahibi olabilmeniz için bir çok cerrahi güvenli seçenek olduğunu aklınızdan çıkarmayın.
Meme estetiği bütünsel yaklaşımda ele alındığında mutlaka beden uzunluğu ve yapısı, omuz başları, gövde çapı, meme başları, simetri ve büyüklük ile yerleşim kriterlerine göre değerlendirilmelidir. Meme başlarının belirlenen referans noktalardan olan mesafesi, meme başı (nipple) şekli ve büyüklüğü ile areola denen nipple çevresindeki kahverengi dairenin lokasyonu bütünsel olarak memeye estetik değer veren yapı taşlarının başında gelir. Peki ama bir memenin (bir organın) estetik değeri nedir ?
Memede sözü edilen “estetik değer”, herhangi bir organ veya nesnenin durum ya da niteliklerinin ideal olan konumlarına uyum derecesidir. İdeal olanla karşılaştırıldığında, bir organın estetik değeri belirlenmiş standartların karşılanma derecesi kadardır.
En önemli cinsellik ve kadınlık objesi olan memelerin kaybı ile oluşan psikolojik yaralanma tarifsizdir. İster memelerin hiç olmaması, ister asimetrik olması veya ister zaman ve yaşla deformasyonu olsun, bu tarifsiz eksiklik duygusu hemen her zaman bir tamamlanma umudu ve beklentisiyle beraber gider. Eksik olduğunu sürekli hatırlatan ve kendine söyleyen benlik duygusunun tamamlanması, memelerin sadece anatomik olarak düzeltilmesi ile değil, ayna karşısında beğenilme ve sosyal ortamda onaylanma ve kalıcılıkla sağlanır. Bu nedenle memelere yapılacak olan tüm düzeltici yenileyici, onarıcı işlemler; kalıcı, kişiye özgü, beklentilere cevap veren nitelikte ve diğer beden karakteristiklerine uyumlu olmalıdır. Çünkü memeler hem biyolojik, hem psikolojik, hem sosyolojik ve hem de estetik değer taşıyan bir çift organdır. Hayatın bir döneminde süt vererek bu özelliklerine fonksiyonel olmasını da ekleyebiliriz.
Kısaca ve özetle; Güzellik Bütünle olan Uyumdur (ns), bütüne uyum ve katkısı olmayan bir estetik uygulamanın, uygulandığı bölgede kazandırdığı değişim ve dönüşüm ne olursa olsun bir “estetik değeri” yoktur.