Whatsapp

0312 284 86 76 0544 847 28 47

tepe-prime-logo
Home / Estetik Cerrahi Uygulamaları  / ALCL Hakkında

Bize Ulaşın

    Adınız (*)

    Epostanız (*)

    Telefon (*)

    Mesajınız

    ALCL Hakkında

    ALCL

    İçindekiler

    Nedir

    ALCL, Anaplastik büyük hücreli lenfoma, nadir bir non-Hodgkin lenfoma tipi ve daha çok cilt ve lenf nodlarında olmak üzere tüm organlarda görülebiliyor. Değişik bir antite olarak, FDA (Amerikan İlaç Dairesi) rakamlarına göre implant ile meme büyütme operasyonu geçiren kişilerde gözlenen ALCL gelişimi ile ilgili bilimsel veriler, 1997-2010 arasında tüm dünyada 34 ALCL olgusu ile karşılaşıldığını bildirmekte. Aynı çalışmada, rapor edilen rakamlara göre ABD’de ALCL görülme sıklığının yılda yaklaşık 1/500.000 olduğu tahmin ediliyor.

     

    Belirtiler

    Geç dönemde, memelerde “asimetri, şişme, ağrı, kitle, şekil bozukluğu ile kendini gösteren ALCL, implant çevresinde “sıvı (seroma) içinde” ve memede belirgin kapsül kontraktürü (memelerde ağrılı büzüşme, sertlik) olan hastalarda işte sadece bu “kapsül dokusu yani nedbe içinde” oluşuyor.

     

    “Meme implantları ALCL oluşturmazlar“

    Çok merkezli ve/ya olgu sunumları üzerinden yapılan alışmalardan yola çıkan FDA değerlendirmelerine göre, Tipik olarak pürtüklü yüzeyli protezlerin etrafında gelişmekle olduğunu iddia eden çalışmalar olsa bile protezin silikon veya serum içeriğinde olup olmamasıyla veya büyük veya küçük implant tercih edilmesiyle ALCL gelişimi arasında bir yakınlık/ilgi olmadığı düşünülüyor. Karşıt görüşteki çalışmalar, olguların sadece %7’si düz yüzeyli implantlara rastlanıldığını ve bulguların aşırı pürtük yüzeyli implant tiplerinde daha sık gözlendiği yönünde görüş bildirmekte. Meme implantına bağlı ALCL, 2016 yılında WHO tarafından ALCL ailesinin içinde ayrı bir antite olarak tanımlanmakta.

     

    “ALCL kesinlikle bir meme kanseri türü değil”

    Düşük dereceli büyüme hızına sahip (low grade) ve yavaş seyirli bir lenfoma türü. Meme etrafında reaksiyon olarak gelişen kapsül dokusunun total olarak çıkartılması ile hastaların çoğunda tam tedavi yani kür sağlanmış, metastaz saptanan az miktardaki hastaya radyoterapi ve kemoterapi uygulanmış. FDA rakamlarına göre rapor edilen 9 ölüm vakasının da tamamı doğru tedavi yapılmamış, kapsülün tamamı çıkarılmamış ya da geç tanı konmuş hastalar olduğunu hatırlatalım.

     

    Ne Yapmalı ?

    Özellikle geç dönemde seroma gelişen, kapsüllü hastalarda öncelikle “MR incelemesi” öneriliyor.

    Bu hastalarda protezin ve kapsülün mümkünse tamamının cerrahi olarak çıkarılması, biriken sıvı örneğinin ve meme kapsülünün histopatolojik incelemeye gönderilmesi gerekiyor.

    Patologdan ALCL açısından ayrıca değerlendirilme yapmasını istemek önemli. Seroma sıvısının direk yayma ve immünhistokimyasal testler ile incelenmesi, Analplastik Lenfoma Kinaz (ALK) imleyicilerinin (marker) bakılması diğer yapılması geren işlemler.

     

    “ALCL tanısı konan bir hastanın meme protezi ile beraber çevresindeki nedbe dokusunun (kapsül) çıkarılması yeterli ve tam bir tedavi sağlıyor

    Pürtüklü (textured) yüzeyli implant kullanılan hastaların, rutin klinik ve radyolojik takiplerin yanı sıra, 3 yılda bir MR ile incelenme yapmaları öneriliyor. Özellikle geç dönemde, memelerinde “şişme, ağrı, büzüşme, asimetrik şekil bozukluğu gelişen” hastaların hekimlerine başvurmaları ilk atılması gereken adım.

     

    “Sorunu olmayan hastaların implantlarının çıkartılması önerilmiyor ve gerekmiyor”

    Gerek Dünya Sağlık Örgütü (WHO), gerekse FDA bu noktayı özellikle vurguluyor. Ancak meme implantlı hastaların düzenli kontrollerini yaptırmaları ve yukarıda sözü edilen sorunlar konusunda bilgilendirilmeleri gerekiyor.

     

    Kısaca ALCL

    1. İmplant ile Meme büyütme ameliyatı geçirmiş kişilerde gözlenen,
    2. Nadir görülen, 1/500.000
    3. Ameliyattan sonra “geç dönemde” ortaya çıkan,
    4. Her implant etrafında doğal olarak gelişen kapsül nedbesinin aşırı oluştuğu kişilerde gözlenen,
    5. Kullanılan implantın büyüklüğü, tip (damla/yuvarlak) ve içeriği (silikon/serum) ile ne amaçla (estetik, rekonstüktif) kullanılmış olmasının ALCL gelişimi ile bir ilişkinin ispatlanamadığı,
    6. En sık gözlenen belirtileri; “şişlik, ağrı, asimetri, şekil bozukluğu” olan,
    7. Bu belirtilerle karşılaşıldığında ilk yapılması gerekenin, zaman kaybetmeden implant ameliyatını gerçekleştiren doktora gidilmesinin gerektiği,
    8. Tedavinin, protez, meme etrafındaki kapsül ve biriken sıvının (seroma) çıkarılması ile tam ve kesin olarak gerçekleştiği,
    9. İmplant ameliyatı geçirmiş ancak sorunu olmayan kişilerin implantlarının çıkartılmasına gerek olmayan,
    10. Bununla beraber 3 yılda bir kez MR ile “implant kontrollerinin” yapılması gerektiği önerilen,
    11. Kesinlikle bir meme kanseri türü olmayan klinik yeni bir antitedir.
    Doç.Dr. Nedim Sarıfakıoğlu

    <h3 style="text-align: center; color: #232323 !important;">Plastik ve Rekonstrüktif Cerrahi</h3> <strong style="width: 100%; display: block; text-align: center; color: #fff !important;">Soru / Mesaj Gönderin</strong>




      Estetik Check-Up'tan geçmek İstiyorumEvetDaha Sonra

      X
      CHECK-IN